Cilt, vücut sıvı kaybını önlemek ve sıcaklığını düzenlemek, zararlı patojenler, kirlilikler ve ultraviyole (UV) radyasyon gibi dış etkenlere karşı vücudu koruyarak fiziksel bir bariyer oluşturmak, dokunma ve ağrı hissine aracılık etmek gibi kritik işlevleri sürdürmeyi sağlayan kompleks bir organdır. Ayrıca doku onarımının ve savunmasının sürdürülmesi için hayati önem taşıyan immünolojik* bir yapıya sahiptir.
*İmmünoloji: Bağışıklık ve farklı organizmaların bağışıklık sistemleri ile ilgilenen bilim alt dalıdır.
İnsan cildi, epidermis (üst tabaka), dermis (orta tabaka) ve hipodermis (alt tabaka) olmak üzere üç ana katmandan oluşmaktadır. Cildin en dış katmanı olan epidermis; stratum korneum, stratum lucidum, stratum granülosum ve stratum bazale'ye bölünmüştür ve dış etkenlere karşı koruma sağlar. Stratum korneum, çeşitli ksenobiyotiklerin* girişini önlemede anahtar olan su geçirmez, nispeten geçirimsiz bir bariyer olarak belirgin bir role sahiptir. Stratum bazale ise, melanosit adı verilen hücreler aracılığıyla pigment üreterek ten rengini belirler. Dermis, besinlerin taşınmasını kolaylaştıran kan damarları, sinir uçları ve kollajen lifleri içerir, bu da cildin dayanıklılığını ve elastikiyetini belirler. Her iki dermal katman da fibroblastlar, makrofajlar, lenfositler ve mast hücreleri gibi bağışıklık hücrelerini barındırır. Hipodermis, dermisin altında bulunan vücut ısısını düzenleyen bir yağ ve bağ dokusu tabakasıdır. Deri yağ dokusu, enerjiyi yağ asitleri formunda depolayarak glukoz homeostazisi* ve lipit* metabolizması için önemli bir organ olarak işlev görür. Bu tabaka aynı zamanda büyüme faktörleri ve birçok bağışıklık hücresi içerir. Ayrıca deri altı yağının ısı iletkenliği düşük olduğundan vücut için yalıtım katmanı görevi görür.
Ksenobiyotik: Besin maddeleri dışında, yaşam sırasında vücudumuzun karşılaştığı etkileştiği maddelere ksenobiyotik adı verilmektedir.
Homeostaz: Canlı sistemler tarafından sürdürülen istikrarlı iç fiziksel ve kimyasal koşullar durumudur.
Lipit: Tüm canlıların yapısında bulunan temel organik bileşiklerden biridir. Lipitler, doymuş ve doymamış yağlar olarak ayrılır.
Vücudumuzun fiziksel bariyeri ve en büyük organı olarak hizmet veren insan derisinin "cilt mikrobiyomunu" oluşturan milyonlarca bakteri, mantar ve virüslere ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz?
Bu mikroorganizmalar ve onları çevreleyen ortam mikrobiyomdur. Dengeli bir cilt mikrobiyomunun tek bir tanımı yoktur. Her birey için mikrobiyal denge dinamiktir ve benzersizdir. Mikrobiyota kolonizasyonu doğumda başlar, büyüdükçe ve etrafımızdaki ortamlarda gezindikçe bizimle birlikte olgunlaşır. Bileşimi cilt bölgesi, bireysel farklılıklar, etnik köken, cinsiyet ve yaş gibi çeşitli iç faktörlerin yanı sıra yaşam tarzı, hijyen alışkanlıkları, kozmetik kullanımı, antibiyotikler, diyet, obezite, coğrafi konum, iklim ve mevsim gibi dış faktörler tarafından belirlenir.
Cilt mikrobiyomu; cilt homeostazisinin korunmasında, istilacı patojenlere* karşı korumada, bağışıklık sisteminin ve gen ifadesinin düzenlenmesinde önemli rollere sahiptir. Dengenin bozulması, patofizyolojik* sorunlara yol açarak enfeksiyonlar, alerjik hastalıklar ve otoimmün bozukluklar gibi cilt rahatsızlıklarını tetikleyebilir.
*Patojen: Hastalığa neden olan her türlü organizma ve madde.
*Patofizyoloji: Bir hastalık ya da hastalık olarak adlandırılamayacak anormal sendromlar ya da durumlar nedeniyle normal mekanik, fiziksel ve biyokimyasal işlevlerde ortaya çıkan bozuklukları inceler.
Disbiyoz, vücudun belirli bölgelerindeki mikrobiyal topluluklar arasındaki denge eksikliğini ifade eder. Egzama*, seboreik dermatit**, sivilce, alopesi*** ve sedef hastalığı**** gibi çeşitli cilt hastalıkları disbiyozdan kaynaklanabilir.
*Egzama: Ciltte kuru, pullu yama tarzında lezyonlara ve yoğun kaşıntıya neden olan kronik bir cilt rahatsızlığıdır.
**Seboreik dermatit: Esas olarak kafa derisini etkileyen yaygın bir cilt rahatsızlığıdır. Pullu lekelere, ciltte kızarmaya ve inatçı, sürekli devam eden kepeklere neden olur.
***Alopesi: Saç dökülmesi.
****Sedef hastalığı: Cilt hücrelerinin normalden daha hızlı çoğalmasına neden olan ve ciltte kabarık, pullu yamalar ile seyreden bir cilt hastalığıdır.
Cildiniz dünyaya ne kadar sağlıklı olduğunuzu ve kaç yaşında olduğunuzu gösterir. Cilt sağlığı, cildin optimal durumda olması ve fonksiyonlarını etkili bir şekilde yerine getirmesi anlamına gelir. Cilt sağlığı genetik, çevresel etkiler ve kişisel bakım alışkanlıkları gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Sağlıklı cilt nemli, elastik ve pürüzsüz olmalıdır. Bu durum dış görünüm, sağlık, özgüven ve iletişim açısından önemlidir.
Cildinizin sağlıklı kalması için düzenli temizlik ve nemlendirme gereklidir. Ayrıca dengeli beslenme, yeterli su içmek ve düzenli egzersiz yapmak gibi genel sağlığımıza odaklanan sağlıklı yaşam tarzı benimsemek de cilt sağlığını etkiler.
Cilt sağlığını korumanın anahtarı düzenli bakıma, doğru beslenmeye ve günlük alışkanlıklara dikkat etmekten geçiyor. Evrensel olarak en çok arzu edilen özelliklerden biri olan kusursuz cilt için ipuçlarından ilki cildin erken yaşlanmasına ve cilt kanseri gibi ciddi sorunlara yol açabilen güneşin zararlı ultraviyole (UV) ışınlarından korunmaktır. Bu amaçla, güneş koruma faktörü (SPF) en az 30 olan güneş kremi kullanımı, güneş ışınlarının yoğun olduğu saatlerde açık havada uzun süre kalmaktan kaçınma, geniş kenarlı şapkalar ve uygun giyimle güneşten korunma önlemleri almak önemlidir.
Cilt sağlığını korumanın diğer bir yolu yeterli miktarda vitamin, mineral ve antioksidan içeren dengeli beslenmedir. Antioksidanlar, omega-3 yağ asitleri, C ve E vitaminleri, cildin genç ve parlak kalmasına yardımcı olabilir. Balık, kuruyemiş, renkli sebze ve meyveler içeren zengin bir diyet cilt sağlığını destekler.
Vücut için yeterli miktarda su tüketmek cildin nem dengesini korumak için kritiktir. Su, vücudun toksinlerden* arınmasına yardımcı olur ve cildin elastikiyetini artırarak kuruluk ve çatlakları önler.
Stresin cilt sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olabilir. Stresten kaçınmak veya stresi yönetmenin yollarını geliştirmek, genel cilt sağlığının korunması açısından önemlidir. Yoga, meditasyon ve çeşitli hobiler stresin yönetilmesinde etkili olabilir.
Her ne kadar ihmal edilse de düzenli ve kaliteli uyku da cilt sağlığının korunmasının önemli bir parçasıdır.
*Toksin: Mikroorganizmaların salgıladıkları birtakım zehirli maddelerdir.
Cilt bakımı, cilt sağlığını desteklemek, görünümü iyileştirmek ve cilt kusurlarını azaltmak için yapılan bir dizi önlemdir.
Yüzünüzü düzenli olarak yıkayarak ölü deri hücrelerini ve birikmiş sebumu temizleyerek gözeneklerin tıkanmasını önleyebilirsiniz. Böylece akne gibi sorunların oluşumu engellenebilir. Ancak aşırı temizlik cildinizin doğal yağlarını yok edebilir. Bu nedenle hafif temizlik ürünleri kullanmak ve düzenli olarak derinlemesine temizlik yapmak önemlidir. Ayrıca cildinizi sağlıklı tutmak için uyumadan önce makyajın temizlemesi gerekir.
Cildinizin nem dengesini korumak için düzenli olarak cilt tipinize uygun nemlendirici kullanmanız önemlidir. Nemlendiriciler cildin esnekliğini artırır, kuruluğu ve pullanmayı önler. Özellikle kış aylarında soğuk havalar nedeniyle cildinizin daha çok neme ihtiyacı vardır.
Cilt tipleri genel olarak yağlı, kuru, karma, normal ve hassas ciltleri içerir. Yağlı cilt, parlak bir görünüm, geniş gözenekler ve sıklıkla siyah noktalarla karakterizedir. Hafif, su bazlı ürünler kullanılarak yağ dengesini korumak amaçlanmalıdır. Kuru cilt nemden ve doğal yağlardan yoksun olduğundan pul pul dökülen, gergin bir yapıdadır. Yoğun nemlendirici ürünleri ve nazik temizleyiciler ile cildi besleme hedeflenmelidir. Karma cilt tipinde özellikle T bölgesi yağlı, yanaklarda kuruluk veya normal bir kombinasyon hakimdir. T bölgesine özel yağ kontrol ürünleri ve nemlendiriciler ile dengeli bir bakım rutini tercih edilmelidir. Normal ciltte denge halinde, pürüzsüz ve genellikle problem yaşamayan bir ciltten söz edilir. Düzenli temizlik ile genel cilt sağlığı korunur. Hassas cilt ise, kızarıklık, tahriş ve alerjik tepkilere yatkınlık gibi özellikler gösterir. Parfümsüz ürünler kullanarak nazik bakımla cildi korumak gerekir.
Cilt tipini bilmek, uygun cilt bakımını uygulamak için temel bir adımdır. Ancak cilt tipinin zamanla çevresel etmenler, yaş ve yaşam tarzı gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle cilt tipinin düzenli aralıklarla kontrol edilmesi ve ona uygun bakım rutininin uygulanması cilt sağlığı açısından önemlidir.
Kış aylarında veya hava güneşli değilse güneş kremi kullanmaya gerek yoktur.
Gökyüzü bulutlu olsa, güneş ışınları yüzünüze doğrudan gelmese bile cilt UVA ve UVB ışınlarına maruz kaldığı için her gün cildinize uygun güneş kremiyle cildinizi korumalısınız.
Yağlı bir cilde sahipseniz nemlendirici kullanmanıza gerek yoktur.
Yağlı ciltler de dahil olmak üzere tüm cilt tiplerinin nemlendirmeye ihtiyacı vardır. Nemlendirme, cilt sebumunu dengeleyerek cildin nemli ve sağlıklı kalmasını sağlar.
Koyu tenli ciltlerin daha az güneş kremine ihtiyacı vardır.
Güneşin UV ışınları ciltle açık tenle olduğu şekilde etkileşime girer. Koyu cilt güneşte o kadar kolay yanmayabilir, ancak koyu tenin de cilt kanseri riski altında olduğu gerçeğini değiştirmez.
Pahalı cilt bakım ürünleri her zaman daha iyi bakım sunar.
Bir ürünün fiyatı daima kaliteli ve etkili olduğu anlamına gelmemektedir. Bu nedenle fiyatından çok içeriğine odaklanmak önemlidir. Sentetik kimyasal maddeler içeren ürünler yerine doğal, vegan, sürdürülebilirliği olan ürünler tercih edilmelidir.
Diyetin cilt bakımıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Yenilen gıdalardaki bileşenler de tıpkı hormonlar gibi cildi hücresel düzeyde etkileyebilir. Örneğin, yüksek glisemik indeksi olan ekmekler, makarnalar ve patatesler kollajen ve elastin liflerinin yok edilmesini teşvik edebilir.
1. Carmona-Cruz S, Orozco-Covarrubias L, and Sáez-de-Ocariz M, The Human Skin Microbiome in Selected Cutaneous Diseases. (2022).
2. Chen Y, Knight R, and Gallo RL, Evolving approaches to profiling the microbiome in skin disease. (2023).
3. Dréno B, et al., The Skin Microbiome: A New Actor in Inflammatory Acne. (2020).
4. Humphrey S, et al., Defining Skin Quality: Clinical Relevance, Terminology, and Assessment. (2021).
5. Lee HJ and Kim M, Skin Barrier Function and the Microbiome. (2022).
6. Lee J, et al., Hair-bearing human skin generated entirely from pluripotent stem cells. (2020).
7. Meléndez-Martínez AJ, Stinco CM, and Mapelli-Brahm P, Skin Carotenoids in Public Health and Nutricosmetics: The Emerging Roles and Applications of the UV Radiation-Absorbing Colourless Carotenoids Phytoene and Phytofluene. (2019).
8. Nguyen AV and Soulika AM, The Dynamics of the Skin's Immune System. (2019).
9. Pangestuti R, Shin KH, and Kim SK, Anti-Photoaging and Potential Skin Health Benefits of Seaweeds. (2021).
10. Townsend EC and Kalan LR, The dynamic balance of the skin microbiome across the lifespan. (2023).
11. Xu H and Li H, Acne, the Skin Microbiome, and Antibiotic Treatment. (2019).