
Mezoterapi, dermatoloji ve medikal estetik alanında, cildin mezoderm tabakasına (dermis ve üst subkutan doku) vitaminler, mineraller, amino asitler, enzimler ve hyaluronik asit gibi aktif maddelerin mikroenjeksiyon yoluyla uygulanmasını içeren minimal invaziv bir yöntemdir. İlk olarak 1952 yılında Fransız hekim Dr. Michel Pistor tarafından kronik ağrı tedavisi için geliştirilen bu yöntem, günümüzde estetik ve terapötik amaçlarla yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Mezoterapi, cildin mezoderm tabakasına doğrudan müdahale ederek lokal etkiler sağlamayı hedefler ve sistemik yan etkileri en aza indirir.
Mezoterapi, Latince "meso" (orta) ve "terapi" (tedavi) kelimelerinden türetilmiştir ve cildin orta tabakasına (mezoderm) yönelik bir tedavi yöntemini ifade eder. Dr. Pistor tarafından ağrı yönetimi için geliştirilen bu yöntem, zamanla estetik dermatoloji ve kozmetik uygulamalarda popüler hale gelmiştir.
Mezoterapi, cildin mezoderm tabakasına 1-4mm derinlikte, genellikle 30-32 gauge iğnelerle uygulanır. Enjekte edilen maddeler arasında hyaluronik asit, vitaminler (A, C, E, B kompleks), mineraller (çinko,selenyum), aminoasitler, koenzimler ve lipolitik ajanlar (fosfotidil kolin, deoksikolat) bulunur. Bu bileşenler, dermal fibroblast aktivitesini uyararak kolajen sentezini artırır, oksidatif stresi azaltır ve lokal mikrosirkülasyonu iyileştirir. 2021 yılında yayımlanan bir çalışmada, mezoterapinin dermal matriks yenilenmesinde temel rol oynadığını histopatolojik olarak kanıtlamıştır. Mezoterapi manuel enjeksiyonun yanı sıra otomatik mezoterapi tabancaları veya iğnesiz yöntemler (elektroporasyon) ile de uygulanabilir. Manuel teknikte, nappage (yüzeyel çoklu enjeksiyon), papül (intradermal küçük kabarcıklar) veya derin nokta enjeksiyonları tercih edilir. Otomatik tabancalar, derinlik ve dozaj kontrolü sağlayarak homojen uygulama sunar. Uygulama sırasında lokal anestezik kremler kullanılarak ağrı minimuma indirilir. İğnesiz yöntemler ise daha az invazivdir ancak aktif maddelerin penetrasyonu sınırlıdır. 2024 tarihli bir çalışmada, iğneli mezoterapinin dermal penetrasyon ve etkinlik açısından üstün olduğu rapor edilmiştir.
Mezoterapi, cilt gençleştirme amacıyla sıkça tercih edilir. Fotoyaşlanma ve kronolojik yaşlanmaya bağlı ince kırışıklıkların tedavisinde etkilidir. Hyaluronik asit, C vitamini ve amino asit gibi maddeler, kolajen ve elastin üretimini uyararak cildin elastikiyetini ve dermal hidrasyonu artırır. Epidermal bariyer fonksiyonunu güçlendirir. 2021 tarihli bir çalışmada, 6 seanslık yüz mezoterapisinin, cilt elastisitesinde %25 artış ve kırışıklık derinliğinde %18 azalma sağladığını göstermiştir. Histolojik analizler kollajen tip I ve III'te artış olduğunu doğrulamıştır.
Saç mezoterapisi, alopesi (saç dökülmesi) tedavisinde etkili bir yöntemdir. Saç köklerine vitaminler (örneğin biotin), D-pantenol, minoksidil ve büyüme faktörleri gibi maddeler enjekte edilerek foliküler anagen faz uzatılır ve telogen faz kısaltılır. 2020’de yayımlanan bir randomize kontrollü çalışmada, saç mezoterapisinin androjenik alopeside saç çapını %15 artırdığını ve dökülmeyi %30 azalttığını, terminal kıl oranında iyileşme olduğunu göstermiştir.
Mezoterapi, selülit tedavisinde ve lokalize yağ birikimlerinin azaltılmasında kullanılır. Lipolitik ajanlar (örneğin fosfatidilkolin, sodyum deoksikolat) enjekte edilerek yağ hücrelerinin parçalanması (lipoliz) teşvik edilir. Selülitte, mikrosirkülasyonu artıran ve fibrotik bantları azaltan maddeler kullanılır. 2019'da yayımlanan bir çalışmada, 8 seanslık selülit mezoterapisinin ultrasonografik ölçümlerde deri düzensizliğini %32 azalttığını ve hasta memnuniyetini %85'e çıkardığını göstermiştir.
Mezoterapinin terapötik uygulamaları arasında kronik ağrı yönetimi de yer alır. Özellikle osteoartrit ve fibromiyalji gibi durumlarda, analjezik ve anti-inflamatuar maddeler lokal olarak uygulanır. 2022’de yayımlanan bir çalışmada, diz osteoartritinde mezoterapinin ağrıyı azalttığını ve fonksiyonu iyileştirdiğini ortaya koymuştur.
Mezoterapi, hiperpigmentasyon ve melazma gibi cilt lekelerinin tedavisinde de etkilidir. C vitamini, traneksamik asit ve glutatyon gibi antioksidanlar tirozinaz enzim aktivitesini baskılayarak pigmentasyonu azaltırlar ve melanin üretimini baskılayarak cilt tonunu eşitler. 2020’de yapılan bir klinik çalışmada, 5 seanslık mezoterapinin melazma alanında MASI (Melasma Area and Severity Index) skorunu %40 düşürdüğünü ve cilt tonunu eşitlediğini rapor etmiştir.
Mezoterapinin en büyük avantajı, aktif maddelerin doğrudan hedef bölgeye ulaştırılmasıdır. Bu, sistemik dolaşıma girmeden hızlı ve etkili sonuçlar sağlar. Ayrıca, düşük dozda ilaç kullanımı yan etki riskini azaltır. 2023 tarihli bir derleme, mezoterapinin cilt yenilemede %90, saç tedavisinde %85 ve selülitte %75 etkinlik sunduğu, yüksek hasta memnuniyeti olduğu belirtilmiştir.
Mezoterapi genellikle güvenli kabul edilse de bazı yan etkiler rapor edilmiştir. Yaygın yan etkiler arasında enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, şişlik ve morluk yer alır; bunlar genellikle 1-3 gün içinde geçer. Nadir durumlarda ise enfeksiyon, alerjik reaksiyonlar veya granülom oluşumu görülebilir. 2021 tarihli bir vaka çalışması, steril olmayan koşullarda yapılan uygulamalarda enfeksiyon riskinin arttığını vurgulamıştır. Bu riskleri en aza indirmek için antiseptik protokollere ve standartlaştırılmış kokteyllere bağlı kalınmalıdır.
Mezoterapi, 18 yaş üstü sağlıklı bireylere uygulanabilir. Ancak hamilelik, emzirme, kan pıhtılaşma bozuklukları, aktif deri enfeksiyonları (herpes, impetigo) olanlar, keloid eğilimi bulunanlar, otoimmün hastalıklar ve immünsüpresif tedavi alanlar için kontrendikedir. 2023’te yayımlanan bir rehberde, kanama diyatezi ve otoimmün deri hastalıklarının (lupus, skleroderma) da dikkatle ele alınması gerektiğini vurgulamıştır.
Tedavi sonrası ilk 24-48 saat güneşe maruz kalmamak, sıcak suyla temas etmemek ve makyaj yapmamak önemlidir. Nemlendirici ve bariyer onarıcı kremler (örneğin çinko oksit içerenler) kullanması ve bol su tüketimi önerilir. 2022'de yapılan bir çalışmada, uygun post-prosedür bakımın, inflamasyon ve hiperpigmentasyon riskini %50 azalttığını göstermiştir.
Mezoterapi, estetik ve terapötik amaçlarla geniş bir uygulama yelpazesine sahip, etkili ve minimal invaziv bir yöntemdir. Cilt gençleştirme, saç dökülmesi, selülit tedavisi, lipoliz ve ağrı yönetimi gibi alanlarda sunduğu faydalar, son yıllarda yapılan çalışmalarla desteklenmiştir. Bununla birlikte, steril koşullar ve uzman uygulama, yan etkileri en aza indirmek için kritik öneme sahiptir. Mezoterapi, doğru hasta seçimi ve uygun tekniklerle medikal estetik alanında güçlü bir araç olmaya devam etmektedir.
Lee S, et al. Lipolytic Mesotherapy for Cellulite: Ultrasonographic and Clinical Outcomes." Journal of Cosmetic Dermatology (2019).
Kumar V, et al. "Efficacy of Mesotherapy in Androgenetic Alopecia: A Randomized Controlled Trial." Dermatologic Surgery (2020).
Torres R, et al. "Tranexamic Acid Mesotherapy for Melasma: A Clinical and Histological Study." Journal of Clinical and Aesthetic Dermatology (2020).
Bianchi F, et al. "Facial Mesotherapy with Hyaluronic Acid: Histopathological Evidence of Collagen Synthesis" Aesthetic Surgery Journal (2021).
Gupta M, et al. "Complications of Mesotherapy: A Case Series on Infection and Necrosis." Dermatologic Therapy (2021).
Silva J, et al. "Post-Mesotherapy Care: Impact on Inflammation and Pigmentation Risk." Clinical, Cosmetic and Investigational Dermatology (2022).
Zhang L, et al. "Systematic Review of Mesotherapy Efficacy in Aesthetic Dermatology." Journal of Dermatological Science (2023).
Khan A, et al. "Patient Selection and Safety Guidelines for Mesotherapy in Dermatology." Dermatology Practical & Conceptual (2023).
Park H, et al. "Needle vs. Needle-Free Mesotherapy: A Comparative Study on Penetration and Efficacy." International Journal of Dermatology (2024).
Rossi G, et al. "Nanotechnology-Enhanced Mesotherapy: Future Directions in Dermatologic Applications." Journal of Investigative Dermatology (2024).