Genellikle tıbbi ve aromatik bitkilerin çiçek, yaprak ve sap kısımlarıyla farklı teknikler kullanarak demlenen ılık veya sıcak tüketilen içeceklerdir.
İnfüzyon (enfüzyon, demleme), dekoksiyon (kaynatma) ve maserasyon (bekletme) bilinen en yaygın bitki çayı hazırlama tekniklerindendir.
İnfüzyon: Bitkinin çiçek ve yaprak gibi (papatya,ıhlamur) yumuşak kısımlarının kullanıldığı durumlarda sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Ham drogun ılık ya da kaynamış su ile kısa süre maserasyona bırakılması ile elde edilir ve tüketilir.
Dekoksiyon: Bitkinin toprak altı kısımları gibi odunsu ve geçirgenliği daha az olan dokuların (kabuk, odun, kök, tohum vs.) (zencefil, tarçın kabuğu) kullanıldığı durumlarda bu yöntem tercih edilir. Bitki droğu soğuk su ile kaynatılıp süzüldükten sonra ılık bir şekilde tüketilir.
Maserasyon: Genellikle müsilaj taşıyan bitkiler (keten tohumu, ebegümeci, hatmi kökü gibi) için bu yöntem tercih edilir. Drog üzerine su eklenir, kapaklı bir şişe içine koyulur ve tercihen karanlık bir yerde, oda ısısında bir süre (4-8 saat) bekletilerek hazırlanır ve tüketilir.
Bitki çaylarının içileceği zaman kişisel tercihlere ve ihtiyaçlara bağlıdır. Bitki çaylarının içeriğindeki bitkisel bileşenlere bağlı olarak belirli zamanlarda içilmesi önerilir. Genel olarak bitki çayları hafif etkili olduğundan öğün aralarında, yani yemeklerden 1-2 saat sonra mide boşken, uygulanması daha yüksek etki sağlayabilmektedir. Ancak sindirimi kolaylaştırmak amacıyla içilen çayın yemekten sonra içilmesi ya da yemekte kan şekerinin ani yükselmesini önlemek için hazırlanan çayın yemeklerden 30 dakika önce içilmesi gerekir. Günde 2-3 fincan bitki çayı içmek yaygın bir öneri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bitki çaylarını günlük rutininize eklemeden önce sağlık durumunuza etkilerini öngörebilmek adına bir uzmana danışmanız oldukça önemlidir. Fazla alımı karaciğer enzimlerine, böbrek yükü artışına, hipotansiyona ve kalp çarpıntısına neden olacağından dolayı zararlıdır. Bu nedenle dikkatli tüketilmesi gerekir.
Bitki çayları sıvı alımını destekler ancak içmemiz gereken suyun yerini tutmaz. Vücuttan ödemin atılmasını destekledikleri için bitki çayı içerken su tüketimimizi de arttırmak gerekir.
Kronik hastalığı olan kişilerin uzmana danışmadan bitki çayları içmemesi gerekir.
Bitki çayları kurutulmuş bitkilerden yapıldığı için saklama koşulları önemlidir. Karanlık ışık görmeyen, mümkünse kaplar içinde saklanmalıdır.
Gebe ve emziren kişilerin bitki çaylarını bilinçsiz bir şekilde tüketmemesi gerekir bir hekim veya eczacıya danışması önerilir.
Bitki çaylarının faydaları, aşırı doz tüketilmesi halinde zarara dönebilir. Bu yüzden günde 2-3 fincandan fazla bitki çayı tüketmemek gerekir.
Kontrolsüz olarak tüketilen bitki çayları karaciğer enzimlerinde yükselmeye sebep olur.
Bitkinin etkili bileşenlerinin sıcak su içerisinde dayanıklı olması, yani bozunarak etkisiz hale dönüşmemesi gerekir.
Bitki çayları taze hazırlanarak tüketilmelidir. Bekleme ile içerisindeki bileşenlerin bir kısmının çözünürlüğü değişeceğinden istenen etki sağlanamaz.
Gebelik, tansiyon, böbrek, kalp gibi kronik problemleri olanlar ve ilaç kullanan bireylerin tüketmesi tavsiye edilmemektedir fakat kullanılacaksa dahi bir uzmana danışarak tüketmesi önemlidir. Sağlıklı bireylerin de yaşlarını da gözeterek bir doktor veya eczacıya danışarak tüketmesi önerilir.
Kurutulmuş bitkilerin 2 yıla varan raf ömrü bulunmaktadır.
Bitki çayları serin, kuru ve güneş ışığından uzak ve hava almayan, opak kutularda saklanmalıdır. Aşırı fazla ısı ve güçlü kokular çayı bozabilmektedir, bu nedenle aşırı yoğun kokulardan uzak tutulmalıdır. Doğru saklandığı koşullarda, çaylar kalitesini uzunca aylar korur.
Günlük rahatsızlıklar olarak belirtilen şikayetlerin ortadan kaldırılmasında tedavi edici etkiye sahip etken maddeler içermektedir, hastalıklardan koruyucu, başlangıçta tedavi edici veya tedaviyi destekleyici olarak yararlanılabilir.
Hayır her bitkiden çay yapılmaz, tüketilebilir olan literatüre geçmiş daha önce çayları yapılmış üzerinde araştırmalar ve çalışmalar yapılmış güvenilir bitkilerin çayları yapılır.
Taze bitkinin çayı istenen etkiyi göstermeyebilir. Çünkü genellikle etkili bileşenler bitki hücrelerinin içerisinde bulunmaktadır. Ancak bitki kurutulduktan sonra hücre duvarı parçalanarak açığa çıkan etkili bileşenler, suyun içerisinde çözünür ya da dağılabilir. Fakat nane gibi bazı kokulu bitkiler (Lamiaceae ailesi bitkileri) uçucu bileşenler yaprak yüzeyinde tüyler içerisinde bulunduğundan, sıcak su içerisinde kolaylıkla parçalanarak su içerisinde dağılabilirler.
Genel olarak, eğer tedavi amacıyla kullanılıyorsa, bitki çaylarına şeker ilave edilmesi önerilmez.
Aydogan Coskun B, Bazı Yenilebilir Çiçeklerin Bitkisel Çay Olarak Kullanımı. (2022).
da Silva Pinto M, Tea: A new perspective on health benefits. (2013).
Goktas O and Gidik B, Tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanım alanları. (2019).
Malongane F, et al., The synergistic potential of various teas, herbs and therapeutic drugs in health improvement: a review. (2017).
Mathivha PL, et al., Phytochemical analysis of herbal teas and their potential health, and food safety benefits: A review. (2020).
Poswal FS, et al., Herbal teas and their health benefits: a scoping review. (2019).
Ravikumar C, Review on herbal teas. (2014).
Torun FB, et al., Türkiye’de Yaygın Olarak Tüketilen Bitki Çaylarının Tıp ve Diş Hekimliğinde Uygulama Alanları. (2023).
Unal DB, Gebelikte teratojenik etkiye sahip bitkiler. (2021).
Ustu Y and Ugurlu M, Fitoterapide Bitkisel Çaylar. (2018).
Vidovic S, et al., Screening of changes in content of health benefit compounds, antioxidant activity and microbiological status of medicinal plants during the production of herbal filter tea. (2013).
Yaman C, Tıbbi Adaçayının (Salvia Officinalis L) Herbal Çaylarındaki Mineral İçeriği Üzerine Örnek Miktarı ve Uygulama Süresinin Etkisi. (2021).