
Aromaterapi ile ilgili yapılan çoğu araştırmada, aromatik kokuların psikolojik etkilerinden ziyade fizyolojik etkilerine odaklanılmıştır. Aromaterapinin fizyolojik etkilerinin yanı sıra birçok psikolojik etkisi de vardır ve en fazla etkiyi subjektif stres ve ruh hali üzerinde gösterir. Aromaterapinin tanınmış özellikleri arasında konsantrasyonu, bilişsel performansı, hafızayı, uyku kalitesini ve duygusal sağlığı iyileştirme yeteneğinin yanı sıra stres, yorgunluk, ağrı, kaygı ve depresyonun hafifletilmesi yer alır.
Anksiyete, depresyon ve uykusuzluğu tedavi etmek için aromaterapinin kullanılması konusunda yayınlanan makalelerin sayısı, son yirmi yılda ve özellikle de takip eden beş yılda istikrarlı bir şekilde artmıştır. Bu durum, aromaterapinin duygusal ve zihinsel sıkıntıları hafifletmeye yönelik alanının ilgi görmeye başladığını göstermektedir. 2021 yılına kadar yayın çıktılarında ve alıntılarda kayda değer bir artış kaydedilmiştir. 193 yayın ve 4684 alıntı rekor seviyelere ulaşmıştır. 2001'den 2021'e kadar bu yayınlara yapılan alıntıların sayısı da istikrarlı bir şekilde artmıştır. Bu bulguların ışığında, duygudurum bozuklukları ve uyku bozukluklarının tedavisinde uçucu yağlar giderek daha popüler hale gelmektedir.
Esansiyel yağların hoş kokulu doğası, insan vücudunu, limbik sistemin işleyişiyle ilgili güçlü şekillerde etkiler. Uçucu yağın içindeki koku molekülleri, solunduğunda burundan geçerek koku alma sinirlerine ve beyne ulaşır. Özellikle kokular limbik sistemi harekete geçirir. “Duygusal beyin” olarak bilinen limbik sistem kalp atış hızı, kan basıncı, nefes alma, hafıza, stres seviyeleri ve hormon dengesinden sorumludur. Limbik sistemin duygusal tepkilerde merkezi rol oynayan kısmı amigdaladır.
Amigdala, zevkin yanı sıra korku, endişe ve öfke duygularıyla da ilgilidir. Özellikle amigdala, duygusal içeriği belirli anılara bağlar. Bu sayede hangi anıların saklandığını ve ne kadar kalıcı olduklarını belirlemede önemli bir rol oynar. Güçlü duygusal çağrışımlara sahip anılar uzun süre akılda kalıcı olma eğilimindedir. Limbik sistemin kokular ve duygularla kurduğu bu ilişki, bazı kokuların neden güçlü duygusal tepkiler tetikleyebildiğini ve uçucu yağların solunmasının nasıl son derece yararlı psikolojik etkilere sahip olabileceğini açıklar.
Klinik çalışmalar, uçucu yağların solunmasını takiben koku tepkisinin rolünü incelemiştir. Uçucu moleküller solunduktan sonra, amigdala ve hipokampusta işlenecekleri beyindeki limbik sisteme giren koku yolunda bir sinir impulsunu tetikler. Amigdala duygusal bir tepkiyi ortaya çıkarır. Hipokampus ise geçmiş bir olayla bağlantılı hafıza ve öğrenmeden sorumludur. Çalışmalar, kokunun neden olduğu anıların ve pozitif ilişkilerin ruh hali, sağlık ve refah üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabileceğini göstermiştir.
Esansiyel yağların solunması, akıl hastalığı olan bireyler için maliyet etkinliği, güvenliği ve uygun tedavi imkânı sağlamaktadır. İnsan çalışmaları, uçucu yağ solunmasının anksiyete ve depresyon semptomlarını azalttığını, ruh halini ve rahatlamayı artırdığını ortaya koymuştur. Aromaterapinin fiziksel ağrıyı azaltan ve ruh halini iyileştiren psiko-fizyolojik etkileri de kanıtlanmıştır.
Lavanta uçucu yağı (Lavandulae aetheroleum): Lamiaceae familyasına ait Lavandula angustifolia Mill. bitkisinin taze çiçekli kısımlarından su/buhar distilasyonu ile elde edilir. Ana etken maddeleri linalol ve linalil asetattır. Diğer bileşenler arasında limonen, kafur, terpinen-4-ol, lavandulol, lavandulil asetat ve 1,8-sineol yer alır. Lavanta uçucu yağı uzun süredir uyku bozukluklarında etkili bir ajan olarak bilinmektedir. Uyku sorunu yaşayan 67 yaşlı birey ile yapılan bir çalışmada, dört haftalık uygulama sonunda lavanta uçucu yağı kullanan grubun melatonin düzeylerinde anlamlı artış görülmüştür. İn vitro ve in vivo çalışmalarda, linalol ve linalil asetat içeren lavanta uçucu yağının serotonin taşıyıcıları, MAO-A, GABA-A ve NMDA iyonotropik reseptörleri ile etkileşime geçebileceği gösterilmiştir. Bu biyokimyasal etkileşimler, lavanta uçucu yağının anksiyolitik, antidepresan ve rahatlatıcı etkilerini açıklar. Ayrıca, lavanta uçucu yağının demanslı bireylerde davranışsal semptomları azalttığı ve koklama sonrası bireylerde kaygı düzeyini düşürdüğü, matematiksel başarıyı artırdığı bildirilmiştir.
Günlük ağacı (Frankincense) uçucu yağı (Boswelliae serratae/carterii aetheroleum): Boswellia türlerinin reçinesinden su/buhar distilasyonu ile elde edilen bir uçucu yağdır. En sık kullanılan türler Boswellia carteri Birdwood ve Boswellia serrata Roxb.’dir. İçeriğinde α-pinen, limonen, sabinen, 1,8-sineol ve α-tujen gibi bileşenler bulunur. Antik metinlerde dini törenlerde kullanıldığı belirtilen frankincense, Eski Mısır döneminde de mumyalama işlemlerinde kullanılmıştır. Günümüzde yapılan çalışmalar, frankincense uçucu yağının özellikle limonen ve α-pinen aracılığıyla kortikosteroid ve glutatyon düzeylerini azaltarak uyku bozukluklarında etkili olduğunu ve anksiyeteyi azalttığını göstermektedir.
Tıbbi nane uçucu yağı (Menthae piperitae aetheroleum): Lamiaceae familyasına ait Mentha piperita L. türünün çiçekli, taze toprak üstü kısımlarından su/buhar distilasyonu ile elde edilir. Ana bileşeni mentol olup, mentil asetat, limonen, isomenton, menton ve karvon da içeriğinde yer alır. Mentol, zihinsel berraklık ve odaklanmayı artırıcı etkileri ile bilinir. Yapılan araştırmalar, nane uçucu yağının bilişsel performansı, hafızayı ve uyanıklığı artırabileceğini göstermektedir. Bir çalışmada, bu yağı soluyan bireylerin dikkat ve hafıza gerektiren görevlerde %28 oranında daha iyi performans gösterdiği bildirilmiştir. Ancak bu uçucu yağın, kalp hastalığı, G6PDH eksikliği, epilepsi, kolestaz ve gastroözofageal reflüde oral kullanımı kontrendikedir. Ayrıca, 4 yaş altı çocukların yüz bölgesine uygulanmamalı ve homeopatik tedavi görenlerde kullanılmamalıdır. Yüksek dozlarda nörotoksik etki gösterebilir.
Limon uçucu yağı (Limonis aetheroleum): Limon uçucu yağı, Rutaceae familyasına ait Citrus limon (L.) Burman fil. bitkisinin meyvelerinin taze kabuklarından soğuk sıkım ekspresyonu ile elde edilmektedir. Uçucu yağı limonen ağırlıklı olup, β-pinen, γ-terpinen, sabinen ve geranial bileşiklerini içermektedir.
Uçucu yağın hafıza üzerinde olumlu etkisi olduğu, asetilkolinesteraz aktivitesini azalttığı ve skopolamine bağlı amneziyi önlediği bildirilmiştir. Anksiyolitik ve antidepresan etkisi olup, psikolojik ve fiziksel stresi azaltmada etkili olduğu uzun zamandır bilinmektedir.
Gül uçucu yağı (Rosa damascenae aetheroleum): Rosaceae familyasına ait Rosa damascena Mill. türünün taze çiçek yapraklarından su/buhar distilasyonu yöntemiyle elde edilir. İçeriğinde sitronellol, geraniol, nerol ve metil öjenol gibi bileşikler bulunur. Türkiye ve Bulgaristan başta olmak üzere birçok bölgede yetiştirilen bu bitkinin uçucu yağı, ilaç, kozmetik ve parfüm endüstrisinde oldukça değer görmektedir. Yaklaşık 5 ml gül uçucu yağı elde edebilmek için ortalama 242.000 adet gül yaprağına ihtiyaç vardır. Araştırmalar, gül uçucu yağının hipnotik, antikonvülsan, antidepresan, anksiyolitik ve analjezik etkiler gösterdiğini ortaya koymuştur. Ayrıca, morfin yoksunluğuna bağlı belirtilerin hafifletilmesinde de etkili olabileceği ifade edilmiştir. Gül uçucu yağının güçlü antioksidan kapasitesi sayesinde, oksidatif stres kaynaklı depresyon gibi durumların tedavisinde solunarak kullanıldığında faydalı olabileceği belirtilmiştir. Tedaviye dirençli epilepsi hastası 16 çocukla yapılan bir çalışmada da antiepileptik etki gösterdiği rapor edilmiştir.
Uyku sorunları üzerinde olumlu etkileri bilinmektedir. Uyku sorunu yaşayan 30 çocukla yapılan bir çalışmada, iki hafta boyunca yatmadan önce gül uçucu yağı soluyan çocuklarda uyku direncinin, gece kabuslarının ve sabahları uyanma zorluğunun azaldığı gözlemlenmiştir. Bu da gül uçucu yağının pediatrik popülasyonda uyku kalitesini iyileştirebileceğini düşündürmektedir. Ayrıca, Rosa damascena uçucu yağının bilişsel işlevler üzerinde olumlu etkileri olduğu, in vitro çalışmalarla desteklenmiştir. Asetilkolinesteraz ve bütirilkolinesteraz enzimleri üzerinde inhibe edici etki gösterdiği, bu özelliğiyle hafıza ve bilişsel durumu desteklemede yararlı olabileceği belirtilmiştir.
Vetiver uçucu yağı (Vetiverae aetheroleum): Gramineae (Poaceae) familyasına ait, 2–3 metreye kadar büyüyebilen Vetiveria zizanioides (L.) Nash. bitkisinin köklerinden su/buhar distilasyonu yöntemiyle elde edilir. Bu bitkinin derin ve yoğun kök sistemi, toprak erozyonunu önlemede etkili olup uçucu yağın üretiminde esas kaynağı oluşturur. Uçucu yağ; kusimol, kusinol, germakren-D, bisiklovetivenol, vetivenik asit, β-vetivenen ve zizanal gibi bileşenlerin yanı sıra henüz tam olarak tanımlanmamış birçok bileşen içerir.
Vetiver uçucu yağının ruhsal sistem üzerine etkileri çeşitli bilimsel çalışmalarla desteklenmiştir. Sıçanlar üzerinde yapılan bir çalışmada, bu uçucu yağın koklanmasının beyindeki elektriksel aktiviteyi artırdığı, EEG dalgalarında değişikliklere neden olduğu ve bu sayede antikonvülsif ve anksiyolitik etkiler oluşturduğu saptanmıştır. Etkisi, benzodiazepinlerle kıyaslanmış; her ikisinin de amigdala nükleusunda c-fos gen ekspresyonunu artırdığı gösterilmiştir.
Vetiver uçucu yağının dikkat artışı, öğrenme süreçlerinin desteklenmesi ve hafıza üzerinde olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir. Koklandığında tepki süresini hızlandırdığı ve sempatik sinir sistemini uyarıcı etki gösterdiği belirlenmiştir. Bu uyarıcı etkiler sayesinde, öğrenme ve bilişsel işlevlerin geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Ayrıca, vetiver uçucu yağı; demans ve Alzheimer hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıkların yönetiminde umut vaat eden doğal bir ajan olarak değerlendirilmektedir.
Paçuli uçucu yağı (Pogostemon cablin aetheroleum): Lamiaceae familyasına ait, Asya kökenli Pogostemon cablin (Blanco) Benth. bitkisinin kurutulmuş yapraklarından su/buhar distilasyonu ile elde edilir. Uçucu yağın en önemli bileşeni, bir seskiterpen olan paçuli alkol (paçulol) olup, bunun dışında α-paçulen, β-paçulen, α-bulnesen, β-karyofillen ve pogoston gibi maddeleri de içerir. Özellikle parfümeri endüstrisinde önemli bir yere sahiptir.
Bergamot uçucu yağı (Citri bergamiae aetheroleum): Rutaceae familyasına ait Citrus aurantium L. var. bergamia Engler bitkisinin taze meyve kabuklarından soğuk pres yöntemiyle elde edilir. Uçucu yağın başlıca bileşenleri arasında limonen, linalil asetat, linalol, γ-terpinen, α- ve β-pinen, neral ve geranial yer alır. Bergamot uçucu yağı, ferahlatıcı kokusu sayesinde gıda, ilaç ve kozmetik endüstrilerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda zihinsel ve duygusal rahatlama sağlamada önemli bir aromaterapi ajanıdır.
Anksiyete ve stres ile ilişkili durumlarda sıkça tercih edilen bergamot uçucu yağı, yapılan çalışmalarda benzodiazepin ilaçlara benzer anksiyolitik etkiler göstermiştir. Stres karşısında kortikosteron tepkisini azalttığı ve sinir sistemine yatıştırıcı etkide bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca, bir hayvan modelinde yapılan çalışmada, hipokampus bölgesinde GABA salınımını artırdığı saptanmıştır. Bu özellik, yağın gevşeme, uykuya geçişi kolaylaştırma ve ruh halini dengeleme potansiyelini ortaya koymaktadır. Bergamot uçucu yağı, özellikle ruhsal yorgunluk, sinirlilik ve gerginlik gibi durumların yönetiminde destekleyici olarak kullanılabilir. Ancak, ışığa duyarlı yapısı nedeniyle doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalı, karanlık ortamda ve tercihen buzdolabında saklanmalıdır.
Misk adaçayı uçucu yağı (Clary sage): Misk adaçayı uçucu yağı (Salvia sclarea aetheroleum): Lamiaceae familyasına ait Salvia sclarea bitkisinin çiçekli kısımlarından damıtma yöntemiyle elde edilir. Uçucu yağın başlıca bileşenleri arasında linalol, salviol, linalil asetat, sineol ve karyofilen bulunur. Misk adaçayı uçucu yağı, özellikle hormon dengesi, kadın sağlığı ve duygudurum düzenlemesi alanlarında öne çıkmaktadır.
Yapılan bir çalışmada, menopoz dönemindeki 22 kadın gönüllü üzerinde misk adaçayı yağının antidepresan benzeri etkileri değerlendirilmiştir. Solunarak uygulama sonrasında, katılımcıların plazma kortizol düzeylerinde anlamlı azalma, serotonin (5-HT) düzeylerinde ise artış gözlemlenmiştir. Bu biyokimyasal değişiklikler, misk adaçayı uçucu yağının stres azaltıcı ve ruh halini dengeleyici etkilerini desteklemektedir. Hormonal dalgalanmalara bağlı duygu durum değişikliklerinin hafifletilmesine yardımcı olması sebebiyle premenstrüel sendrom (PMS) ve menopoz semptomlarında da kullanımı yaygındır.
Ylang ylang uçucu yağı (Cananga odorata): Annonaceae familyasına ait Cananga odorata ağacının çiçeklerinden genellikle su buharı distilasyonu yöntemiyle elde edilir. Kimyasal içeriğinde benzil benzoat, linalool, benzil alkol gibi bileşenlerin yanı sıra monoterpenler, seskiterpenler, fenilpropanoidler ve azot içeren yapılar yer alır. Ylang ylang uçucu yağı, aromaterapide özellikle sakinleştirici ve duygusal dengeleyici etkileriyle bilinir.
144 sağlıklı gönüllü ile yapılan bir çalışmada, Bilişsel İlaç Araştırması değerlendirme sistemi kullanılarak ylang ylang uçucu yağının ruh hali ve bilişsel performans üzerindeki etkileri incelenmiştir. Yağın solunmasının ardından uyanıklık düzeyinin azaldığı ancak belirgin şekilde sakinlik hissinin arttığı gözlemlenmiştir. Aynı zamanda, hafızanın hafif bozulduğu ve bilişsel tepkilerin süresinin uzadığı da rapor edilmiştir.
Bir diğer çalışmada ise 40 sağlıklı gönüllüye transdermal olarak uygulanan ylang ylang uçucu yağı öncesi ve sonrası fizyolojik parametreler ile öznel değerlendirmeler karşılaştırılmıştır. Uygulama sonrasında kan basıncında anlamlı düşüş ve cilt sıcaklığında artış gözlemlenmiştir. Katılımcıların öz değerlendirmelerine göre, sakinlik ve rahatlama hissi belirgin şekilde artmıştır.
‘Ruh ve zihin yaşadıklarıyla başa çıkamazsa, beden başa çıkmaya çalışır. Bazen bir ben, bazen bir siğil, bazen de tümör ile’
Tüm hastalıkların ruhta başladığını fark edip, bedene inmeden ruhsal sistemimizi dengeye getirelim!
Hedigan, F., H. Sheridan, and A. Sasse. Benefit of inhalation aromatherapy as a complementary treatment for stress and anxiety in a clinical setting–A systematic review. (2023).
Kwon, Sungho, Jihoon Ahn, and Hyunsoo Jeon. Can aromatherapy make people feel better throughout exercise?. (2020).
Cao, Xia, et al. Aromatherapy in anxiety, depression, and insomnia: A bibliometric study and visualization analysis. (2023).
Nirwane, Abhijit M., et al. Anxiolytic and nootropic activity of Vetiveria zizanioides roots in mice. (2015).
Hwang, Jin Hee. The effects of the inhalation method using essential oils on blood pressure and stress responses of clients with essential hypertension. (2006).
Shin, You Kyoung, et al. Effects of short-term inhalation of patchouli oil on professional quality of life and stress levels in emergency nurses: A randomized controlled trial. (2020).
Han, Xuesheng, et al. Bergamot (Citrus bergamia) essential oil inhalation improves positive feelings in the waiting room of a mental health treatment center: A pilot study. (2017).
Donelli, Davide, et al. Effects of lavender on anxiety: A systematic review and meta-analysis. (2019).
Appleton, Jeremy. Lavender oil for anxiety and depression. (2012).
Peng, Zhuochao, Pieter MA Desmet, and Haian Xue. Mood in Experience Design: A Scoping Review. (2023).