Bir adım ötesini düşünmek, aslında bir yaşam alışkanlığı.. Ülkemiz bitkisel proteinlerce inanılmaz zengin ve birçok bitkisel protein kaynağı var. Peki ya bir adım ötesinde, özellikle bitkisel proteinlerde ne var? derseniz, “bitkisel peptitler” var derim.
Bitkisel peptitler, aslında bitkilerden elde edilen proteinlerin farklı enzimlerle parçalanmasına dayanan ve en fazla 20 aminoasit uzunluktaki protein parçalarıdır. Parçalanmış proteinler ne işe yarar ki diye düşünebilirsiniz. Aslında gerçek hiç de öyle değil. Proteinlerin bu şekilde akıllı bir şekilde deyim yerindeyse “kesilmiş” halleri, birçok biyolojik fonksiyona sahiptir.
Mesela bitkisel peptitlerin bazıları, tansiyonumuzu kontrol etmede, yüksek tansiyonu baskılamada çok etkindir. Bazıları diyabeti engellemede, kimi güçlü antioksidan özellik gösterip vücudumuzu tamir etmekte, kimisi beynimize etki edip, bizi deyim yerindeyse “rahatlatmakta”, kimisi bize enerji vermekte ya da antibakteriyel/antiviral özellik göstermektedir.
Bitkisel peptitler sadece bu şekilde biyolojik fonksiyonlara etki etmekle kalmıyor, gıdaya form ve lezzet vermekte de etkililer. Kimisi gıdayı yumuşatıyor, kimisi gıdaya lezzet veriyor, kimisi gıdanın pişme sırasında çok fazla karamelize olmasını engelliyor. Yani burada da “tekstürel bazda” bir araştırma yapmamız gerekiyor.
2025 yılındaki araştırmalarımızın başında da bu araştırmalar geliyor. Ayçekirdeğinden, çay yaprağından, zeytin yaprağından ve diğer birçok kaynaktan elde ettiğimiz bitkisel proteinleri, enzimlerle parçalayıp elde ettiğimiz peptitleri endüstriyel bazlarda saflaştırıp, çeşitli üniversitelerde yukarıda saydığım etkinliklerini araştıracağız. Şimdiden bu konuda inanılmaz heyecanlıyım diyebilirim.
Bitkisel proteinler, düşündüğümüz çok ötesinde özelliklere sahiptir. Bizim araştırıp, bu etkinliklerini ortaya koymamız gerekiyor.
Bitkisel peptitler ve biyolojik etkileri konusunda kendini güncelleyen bir bilgi bankası da var. Onu da sizlerle paylaşmak istiyorum: https://lnkd.in/dcnu_yHZ. Gerçekten dikkatlice araştırdığınızda muhteşem sonuçlara ulaşabiliyorsunuz. Örneğin buğday peptitlerinin “bağımlılık yapıcı -opioid-” özelliklerinin olduğunu oradan anlayabiliyorsunuz 😊 Ekmeğe olan "düşkünlüğümüzün" temelinde belki de bu bileşenler var, kim bilir :)