Koenzim Q10 kalp, beyin, karaciğer ve böbrek gibi yüksek enerji metabolizmasına sahip organlarda en yüksek miktarlarda bulunan vitamin benzeri bir maddedir. Enerji üretimiyle ilişkili birçok olay için hayati önem taşımaktadır. Bağışıklık sistemini destekler ve hücreye enerji sağlanmasında rol oynar.
Koenzim Q10 çok güçlü bir antioksidandır ve hücrelerin oksidatif stresin etkilerinden korunmasında çok önemli bir rol oynamaktadır. Hücre zarlarını, LDL kolesterolü, hücre proteinlerini ve DNA’yı oksidatif hasardan koruyabilir. Koenzim Q10 ayrıca C vitamini veya E vitamini gibi diğer antioksidanların geri kazandırılmasına da yardımcı olur. Bu özelliklerinden dolayı Koenzim Q10 önemli eksojen antioksidan takviyeleri arasında yer almaktadır.
Koenzim Q10 vücuttaki yağ sentezini düzenleyerek karaciğerde anormal yağ birikimini engelleyebilir. Koenzim Q10 inflamasyon yanıtının düzenlenmesine yardımcı olmaktadır. Yapılan çalışmalarda çeşitli kronik hastalıkları bulunan kişilerde koenzim Q10 takviyesinden (3 ay boyunca günde 100-300 mg) sonra inflamasyonun önemli ölçüde azaldığı kaydedilmiştir. Koenzim Q10 doğrudan endotel üzerinde etki ederek vazodilatasyona ve kan basıncını düşürmeye neden olur. 684 kişiyi kapsayan bir klinik bir çalışma, koenzim Q10 takviyesinin sistolik kan basıncını önemli ölçüde düşürdüğünü göstermiştir.
Koenzim Q10 eksikliği vücut hücrelerindeki enerji üretiminin bozulmasına neden olabilir. Vücutta oluşan yüksek enerji talepleri nedeniyle vücudun herhangi bir bölümünü, özellikle de beyin, kas ve böbrekleri etkileyebilir. KoenzimQ10 eksikliği semptomlarının şiddeti yaşa bağlı olarak değişebilir; şiddetli semptomlar bebeklikte ortaya çıkabilirken, hafif semptomlar kişi daha yaşlı olduğunda bile görülmeyebilir.
Koenzim Q10 eksikliği, diyabetli hastalarda hipergliseminin neden olduğu oksidatif strese karşı vücudun savunma sistemlerini bozabilir. Çalışmalar, diyabetli hastaların normal sağlıklı bireylere göre önemli ölçüde daha düşük koenzim Q10 seviyelerine sahip olduğunu göstermektedir.
Koenzim Q10 düzeylerindeki ciddi bir azalma kanser başlangıcına yol açabilir. Birçok çalışma akciğer, pankreas ve meme kanseri olan hastaların sağlıklı kişilerden daha düşük plazma koenzim Q10 seviyelerine sahip olduğunu göstermektedir.
Koenzim Q10 eksikliği birçok organda ciddi hastalıklara yol açabilir. Beyin dokusunda ataksiye ve birçok nörolojik semptoma neden olabilir. Böbrek dokusunda nefrotik sendroma ve böbrek disfonksiyonuna neden olur ve sonuçta böbrek yetmezliğine yol açar. Kalp dokusunda, düşük enerji nedeniyle hipertrofik kardiyomiyopatinin karakteristiği olan kalp kasının zayıflamasına neden olur.
Koenzim Q10’un neredeyse her sistem üzerinde son derece faydalı etkileri vardır. Bu nedenle eksikliği de çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu sağlık sorunları çeşitli belirtilerle ortaya çıkar. Koenzim Q10 eksikliği belirtileri temel olarak şu şekilde sıralanabilir:
Bağışıklık sisteminde bozukluklar ve zayıflık
Kalp sağlığı problemleri
Enerji eksikliği, yorgunluk ve halsizlik
Kolesterol ve tansiyon düzeylerinde dengesizlik
Kas ağrıları
Ciltte birtakım problemler; kuruluk, kırışıklık, sivilce ve ton eşitsizlikleri
Kırmızı et
Tavuk eti
Somon balığı, uskumru
Brokoli, karnabahar
Sakatat
Zeytinyağı ve mısır yağı gibi bitkisel yağlar
Yumurta ve süt ürünleri
Koenzim Q10 tüm dokularda sentezlendiğinden, vücut normalde koenzim Q10'un eksojen tedariklerine bağımlı değildir. Ancak, endojen biyosentez yaşla birlikte azalma eğilimindedir. Dahası, doku koenzim Q10'u birçok patofizyolojik durumda tehlikeye girebilir. Bu koşullar altında, normal kan ve doku seviyelerini korumak için eksojen koenzim Q10 takviyesi gerekebilir.
Takviye olarak 30, 60, 100, 200, 300, 400 ve 600 mg'lık tek kapsül dozlarında mevcuttur. Belirlenmiş bir minimum veya maksimum etkili doz olmasa da 2,5 mcg/ml’lik bir terapötik kan seviyesine ulaşmak için gereken ortalama doz, günde iki kez yemekle birlikte alınan 100 mg'dır. Kardiyoloji ile ilgili çalışmalarda 100 ila 400 mg'lık günlük dozlar kullanılırken, nörodejeneratif hastalıklarda (Huntington hastalığı, Parkinson hastalığı ve amyotrofik lateral skleroz) 600 ila 3.000 mg'lık dozlar kullanılmıştır.
Koenzim Q10 antioksidan özellikleri sayesinde metabolik sendrom ve tip 2 diyabet tedavisinde kullanılabilir. Yapılan bir çalışma tip 2 diyabetli hastalarda koenzim Q10 tedavisinin (11 hafta boyunca günde 260 mg) açlık kan şekeri düzeylerini oldukça önemli ölçüde azaltma kapasitesi olduğunu bildirmektedir. Koenzim Q10 'un eksojen takviyesinin, diyabet hastalarında glisemik kontrolü iyileştirebileceği öne sürülmektedir. Ayrıca, son klinik çalışmalar insülin direncini vücuttaki koenzim Q10 miktarındaki azalmayla ilişkilendirmekte ve eksojen koenzim Q10 takviyesinin insülin duyarlılığını geri kazandırabileceğini öne sürmektedir.
Kronik kalp yetmezliği olan 420 hastayı etkileyen bir çalışmada ek tedavi olarak koenzim Q10 (300 mg/gün) ile 2 yıllık bir tedavi, semptomlarda iyileşme ve majör kardiyovasküler olaylarda azalma göstermiştir. Sağlıklı İsveçli yaşlı popülasyonunda koenzim Q10 (200 mg/gün) artı selenyum ile uzun süreli tedavinin etkileri üzerine yapılan bir çalışma, 4 yıllık tedavi döneminde tedavi görmeyenlere kıyasla kardiyovasküler mortalitede önemli bir azalma olduğunu ortaya koymaktadır.
Klinik çalışmalar, koenzim Q10’un Parkinson hastalarında dopaminerjik nöronların kaybını azaltabileceğini göstermiştir. Hayvan modelleri üzerinde yapılan deneysel çalışmalar, koenzim Q10’un yaralanmalardan kaynaklanan sinir hücresi hasarına karşı koruma sağlayabileceğini bildirmektedir. Koenzim Q10 antioksidan özelliği sayesinde Alzheimer tedavisinde etkili olmaktadır. Sık baş ağrısı şikayetleri olan 1550 kişiden oluşan pediatrik hasta grubu ile yapılan bir çalışmada, bireylerin plazma koenzim Q10 düzeyleri değerlendirilmiş ve plazmada düşük koenzim Q10 düzeyine sahip bireylere 97 gün boyunca 3mg/kg/gün koenzim Q10 verilmesi ile hem baş ağrısı sıklığı hem de migren değerlendirme anket skorlarının önemli derecede azaldığı belirtilmiştir. Bu nedenlerden dolayı, koenzim Q10 takviyesinin nörodejeneratif hastalıklardan mustarip hastalara fayda sağlayabileceği öne sürülmektedir.
Arenas-Jal M, et al., Coenzyme Q10 supplementation: Efficacy, safety, and formulation challenges. (2020).
Bagheri S, et al., Neuroprotective effects of coenzyme Q10 on neurological diseases: a review article. (2023).
Gasmi A, et al., Coenzyme Q10 in aging and disease. (2024).
Garrido-Maraver J, et al., Clinical applications of coenzyme Q10. (2014).
Guerra R and Pagliarini DJ, Coenzyme Q biochemistry and biosynthesis. (2023).
Mantle D, et al., Primary coenzyme q10 deficiency: an update. (2023).
McRae MP, Coenzyme Q10 supplementation in reducing inflammation: an umbrella review. (2023).
Toprak MS, et al., The effect of coenzyme q10 on oxidative stress and endoplasmic reticulum stress in an experimental diabetes model. (2023).
Zhang SY, et al., Effectiveness of coenzyme q10 supplementation for type 2 diabetes mellitus: a systematic review and meta-analysis. (2018).
Zozina VI, et al., Coenzyme Q10 in cardiovascular and metabolic diseases: current state of the problem. (2018).