Gebelik süresince yapılan fiziksel aktivitelerin, beslenme alışkanlıklarının, maruz kalınan stresin ve başka diğer faktörlerin gebe sağlığında ne kadar önemli bir yeri olduğunu biliyor musunuz? Gebe sağlığı, doğum sonrasında oluşabilecek sorunlar için hassas ve önemli bir süreç. Uygulanılan günlük rutinler, değişen hormon düzeyleri, duygudurum karmaşaları gibi durumlar gebe sağlığını etkilemekte. Gebelikte kullanılan ilaçlar, gıda takviyeleri, ağız bakımı, gebe izlemi ve eğitimi önemli bir öncelik taşıyor. Haydi gelin birlikte gebelik sürecine daha detaylı bakalım.
İdeal bir gebelik ortalama 40 hafta yani 280 gündür. Prematüre doğum yani erken doğum ise bebeğin, gebeliğin 37. haftasından önce doğmasıdır. Gebelik sürecini 3 aylık 3 eşit döneme ayırabiliriz. Bu 3 aylık dönemlere trimester adı verilir. Trimester ilerledikçe kullanılan ilaçların riski ve yan etkileri değişebilir. Gebelikte embriyonik dönemde (4. ve 8. hafta arası) teratojenite riski en yüksektir. İlk 3 hafta ve fetal dönemde (9. haftadan doğuma kadar olan süre) ise bu risk daha düşüktür. Teratojenite kavramı, kimyasal veya çevresel etkenlerle fetüste oluşan anormal durumları ve kusurları tanımlar.
Gebe izleminin temel amacı, gebenin ve bebeğin sağlık durumlarını belirlemek ve buna uygun bakım planı oluşturmaktır. Gebe izlemi 4 aşamadan oluşur: 1. izlem 0-14 hafta, 2. izlem 18-24 hafta, 3. izlem 30-32 hafta, 4. izlem 36-38 haftalarda yapılır. Genel durum değerlendirilir. İzlem; boy-kilo ölçümü, kan basıncı takibi, anemi bulguları kontrolü, gebelik haftası ile uterus büyüklüğünün uygunluğunu değerlendirme, riskli gebelikler için risk değerlendirmesi, çeşitli laboratuvar testleri, bilgilendirme ve danışmanlık, beslenme ve takviye önerisi gibi durumları kapsar. Bu takipler sonucunda gebelik süresince gebede ve bebekte oluşabilecek komplikasyonlar önlenebilir veya saptanabilir. Ayrıca gebe kalmak isteyen kadınlara gebelik öncesi danışmanlık hizmeti verilerek daha sağlıklı bir gebelik süreci geçirmesi sağlanabilir.
Gebelik döneminde yapılması gereken testlerin aksatılması hem gebe sağlığını hem de bebek sağlığını olumsuz etkiler. Gebelikte yapılması gereken rutin testler;
Beta-HCG testi
- Kan gruplarının belirlenmesi
- Tam kan sayımı
- HbA1c
- TİT (Tam idrar tahlili)
- İdrar kültürü
- Tiroid fonksiyonları
Enfeksiyon tarama testleri
- Toxoplazma, Sitomegalovirüs (CMV), Rubella IgG ve IgM antikorları
- Hepatit B ve C
- İkili test
- İlk trimester detaylı USG incelemesi
- Üçlü test
- Dörtlü test
- Maternal plasma cell-free DNA testi
- İkinci trimester Doppler USG
- PPG ve OGTT testleri
Beta-HCG testi, gebeliğin biyokimyasal olarak doğrulandığı testtir. Genelde gebeliğin ilk trimesterinde yapılan ikili test bebeğin Down sendromu veya farklı kromozomal genetik hastalıklar açısından risk durumunu belirler. Dörtlü testte ise Down sendromu, nöral tüp defekti, trizomi 18 ve spina bfida açısından incelenmesi yapılır. HbA1c testi, son 3 aydaki glikoz seviyelerinin gösterir ve diyabetin tanımlanmasında önemlidir. Diyabet için daha etkili olan diğer bir test ise OGTT testi yani oral glukoz yükleme testidir. Bu testi, 6.ayına gelen tüm gebeler yaptırmalıdır. Gebe sağlığı için düzenli tansiyon ölçümü ve kilo takibi yapılmalıdır. Kan basıncı ve kan şekeri sabit olmalı ve kan basıncına en geç gebeliğin 12.haftasına kadar bakılmalıdır.
Bir diğer önemli konumuz gebe sağlığında eğitim. Gebenin eğitimi ile sağlığını tehdit edecek birçok faktörün önüne geçilebilir. Beslenme, takviyeler ve kilo alımı konusunda kapsamlı bir eğitim verilebilir. Sigara, alkol ve bağımlılık riski yüksek maddelerden uzak durma, hafif egzersizler, aşılar, ağız bakımı ve enfeksiyonlardan korunma konusunda bilgilendirme yapılarak gebeler daha bilinçli hale getirilebilir. Enfeksiyonlardan korunma konusunda; cinsel yolla bulaşan hastalıklardan kondom kullanımı ile, toksoplazma riskinden çiğ et ve toprakla kontamine olmuş sebze ve meyve tüketiminin sınırlandırılması ile, viral hastalıklardan el hijyenine dikkat edilerek ve küçük çocuklarla ortak eşya kullanımının azaltılması ile, su çiçeğinden geçirmekte olan kişilerle temasın kesilmesi ile ve riskli bölgelere seyahatin kısıtlanması ile önlenebilir ve korunma sağlanabilir.
Bir çalışmada ‘’Gebelikte Ağız-Diş Sağlığı ve Periodontal Hastalıkla İlgili Postpartum Annelerin Bilgi, Farkındalık ve Davranışları’’ incelenmiş ve sonuç olarak kadınlarda, gebelik sırasında periodontal sağlık durumlarında gebelikten önceki döneme göre değişiklikler bildirmiş ve kadınların büyük bir çoğunluğunun periodontal hastalık, gebelik ve doğum sonuçları ile ilgili bilgisi ve farkındalığı yetersiz olduğu görülmüştür. Gebeler ağız hastalıklarının önlenmesi hakkında daha fazla bilgi ve ağız sağlığı eğitimi programlarına ihtiyaç duymaktadır. Ağız hijyeni uygulama talimatlarının yoğunlaştırılması, gebelik sırasında diş eti iltihabı semptomlarının azaltılmasında önemli rol oynayabilir. Gebelik takip ve doğum bakım merkezlerinde uygulanacak ağız sağlığı eğitimi programlarının gebe kadınların davranışları üzerindeki etkileri değiştirebileceği ancak uzun dönemli etkileri değerlendirmek için ileri çalışmalara ihtiyaç duyulduğu bildirilmiştir. Bu çalışma sonucunda gebelerin ağız ve diş sağlığı konusunda yeterli eğitiminin olmadığını görebiliriz. Gebelere, gebe sağlığında ağız ve diş bakımının önemli olduğu hatırlatılmalı, gebelikte oluşabilecek herhangi bir diş rahatsızlığında ilaç kullanımının annenin ve bebeğin sağlığı için en aza indirilmesi gerektiği ve bu konuda eğitimin önemi vurgulanmalıdır.
Tüm gebe kadınlar, sağlıklı bir gebelik geçirmek ve gebeliğin sağlıkla sonuçlanması için yeterli enerji, protein, vitamin ve mineral içeren besleyici diyetlere ihtiyaç duyarlar. Gebelik sırasında bu beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli ve dengeli beslenme hakkında danışmanlık, uygun kilo alımının izlenmesi ve mikro besin takviyesini içeren bir yaklaşım gerektirebilir. Gebelikte annenin alışkanlıkları, yaşam şekli ve beslenme tarzı hem kendisinin hem de bebeğin sağlığı için önemlidir. Yeterli ve dengeli beslenmede temel amaç; bebeğin büyüme ve gelişmesi için gereken enerji ve besin öğelerini sağlarken gebenin besin ögesi depolarını korumaktır. Gebelikte probiyotik kullanımının veya probiyotik içeren gıdaların tüketiminin bebeğe zararı veya yararı olmadığını ancak annenin sağlığına önemli ölçüde faydalı olduğunu gösteren çalışmalar bulunmakta. Gebelik süresince yüksek miktarlarda kafein tüketiminden kaçınılmalı. Gebeler hem kendi sağlıkları hem de bebeğin sağlığı için nikotin ve alkolden uzak durmalı.
Amerikan Pediatri Akademisine göre yaşamın ilk 1000 gününde annenin ve bebeğin beslenmesi çok önemlidir. İlk 1000 gün, gebeliğin başlangıcından çocuğun ikinci doğum gününe kadar olan kritik bir dönemi temsil eder. İlk 1000 günde nörogelişimsel aktivite zirvededir. Bu dönemde sağlıklı büyüme ve gelişme, bağışıklık sistemi oluşumu ve beyin gelişimi için besin değerleri ve miktarları son derece önemli olduğu için annelerin ve bebeklerinin ihtiyaç duydukları besin ve desteği almaları sağlanmalıdır. Çinko, demir, protein, folik asit, iyot ve vitaminler bakımından zengin besinler tüketilebilir.
Suplement ya da gıda takviyesi olarak da ifade edilen ek destekler, vitamin ve minerallerin; tablet, kapsül, şase gibi formülasyonlar ile doğrudan alınmasını ifade eder. Kullanılan vitamin ve mineral takviyeleri gebelerde oluşan eksiklikler ile kendini gösteren klinik durumların azalmasını sağlamıştır. Gebelerde anemi ve demir eksikliği sıklıkla görülür ve bu eksiklik normal seviyelere getirilmelidir. Gebedeki folik asit eksikliği bebeğin mental gelişimini olumsuz etkiler. Güneşe az maruziyet ve vücuttaki D vitamin eksikliğinde gebelerin D vitamini takviyesi kullanması gereklidir. Gebelikte mutlaka alınması gereken takviyeler arasına folik asit, demir ve D vitamini girmelidir. Bu desteklerden ilki olan folik asit, bebekte oluşabilecek nöral tüp defektini önlemek için kullanılmalıdır. Gebelikte folik asit takviyesi tedavi amaçlı olmasa da mutlaka profilaksi amaçlı verilmelidir. Gebeliğin ilk 12 haftasında kullanımı önerilir ve epilepsi hastası olan gebelerde yüksek dozda folik asit kullanımı gereklidir. Diğer bir destek D vitaminidir. Türkiye’de ‘’Sağlık Bakanlığı Gebelere D vitamini Destek Programı’’ kapsamında gebelikte D vitamini kullanımı teşvik edilmektedir.
En yaygın görülen beslenme ile ilgili bozukluğa neden olan demir eksikliği gebeler için anemi nedeni olabilir. Çünkü demir kan üretimi için gereklidir. Demir, gebeliğin 2.trimesterinden itibaren kullanılmaya başlanmalı ve laktasyon sürecinde de bir süre kullanılmaya devam edilmelidir. Demirin yan etkisini azaltmak için gebeler, demir takviyelerini portakal suyu veya C vitamini ile birlikte tüketebilir. Multivitamin tedavisi, genelde kilo almada problem yaşayan gebelerde veya düşük gelirli ülkelerde yaşayan gebelere önerilir. A vitamininin belli bir dozdan yüksek olarak alınması teratojenite riskini de beraberinde getirir. Bu yüzden A vitamini içeren multivitaminlerde alıma dikkat edilmeli. Gebelere haftada 2-3 kez taze balık tüketimi önerilir. İçerdiği omega-3 yağ asidi ile erken doğum riskini azaltır. Ancak gebelerin konserve ton balığı tüketimi riskli olabilir, çünkü ton balığı derin deniz balığıdır ve içerdiği ağır metal miktarı belirsizdir.
Bulantı ve kusma yani sabah hastalığı çok ciddi görünmese de ağır gebelik kusmaları, gebede sıvı ve elektrolit kaybına neden olarak buna bağlı sağlık sorunlarına neden olabilir. İlaçsız tedavi olarak zencefil bulantıyı önlemede kullanılabilir. Konstipasyon yani kabızlık, egzersiz yapılarak önlenebilir. Gebelerde hipertansiyon erken doğuma neden olabilir. Hipertansiyon 2 şekilde olur. Gebeliğin ilk 3 ayında oluşan hipertansiyon (kronik hipertansiyon) ve 20.haftasından sonra gelişen gebeliğe bağlı gestasyonel hipertansiyon. Gestasyonel hipertansiyon sonucu gebelerde preeklampsi denilen art arda kasılmalar meydana gelebilir. Şiddetli kasılmalar sonucu kan basıncı artışı sonucu plasental yetmezliğe neden olup bebeğin ölümüne sebep olabilir. Bu yüzden yüksek riskli hastalarda mutlaka ilaç tedavisi önerilir. Gebelerde majör depresyon ve bipolar hastalıklar da oluşabilir. Bu hastalıkların tedavisinde genelde ilaç önerilmez, elektrokonvülsif tedavi güvenli ve etkilidir. Gebe sağlığını tehdit eden bir diğer hastalık diyabettir. Gelin diyabeti detaylıca inceleyelim.
Gebelerde 2 türlü diyabet riski vardır. Bunlar; gebelik başında oluşabilen diyabet ve gebeliğe bağlı oluşan gestasyonel diyabet. Diyabette ilk tercih ve güvenli ilaç insülindir. Gestasyonel diyabet için Norveç’te yapılan bir çalışmada, gebelikte GDM prevalansı 2010'da %2,6'dan 2016'da %6,0'a yükselmiş ve ardından sabitleşerek 2020'de %6,3'e ulaşmıştır. Benzer bir model BMI, yaş ve eğitim katmanlarında da görülmüş. Genel olarak prevalans, daha yüksek BMI, daha yüksek yaş ve daha düşük eğitim ile daha yükselmiştir. Prevalans, obezitenin yaygınlaşması ve Tip 2 Diyabetin artmasına paralel olarak da artış göstermektedir. Son yıllarda maternal D vitamini yetersizliği de GDM için önemli bir risk faktörü olarak görülüyor. Gestasyonel diyabette konjenital anomali riski, normal diyabetik gebelerden daha düşüktür ancak gestasyonel diyabet oluşan gebelerde, gebelik sonrası ilerleyen dönemlerde tip 2 diyabet oluşma riski yüksektir. Bu yüzden yaşam boyu en az 3 yılda bir test yaptırmaları önerilir. Sonuç olarak gestasyonel diyabet; gebelik yaşına göre büyük bir bebeğe sahip olmak, sezaryenle doğum, erken doğum, düşük apgar skoru ve makrozomi gibi olumsuz gebelik sonuçlarıyla ilişkilendirilebilir.
Gebe kadınlar, gebelik sırasında uzun vadeli rahatsızlıkların veya akut hastalıkların tedavisi için ilaç kullanımına maruz kalabilirler. Bu yüzden ilaç güvenliliği fetüs ve anne için büyük bir endişe kaynağı oluşturmaktadır. Non-steroidal antienflamatuar ilaçlar (NSAİİ) gebeliğin son 3 ayında yani 3.trimesterde kullanılmamalıdır. Patent duktus arteriozus (PDA), ön sol akciğer atardamarı ile aort arasındaki doğum sonrasında kapanması gereken bir damardır. Ancak gebeliğin son trimesterinde NSAİİ kullanımı sonucu PDA erken kapanabilir veya hiç kapanmayabilir. Erken kapanması durumunda bebekte pulmoner hipertansiyon görülür. Antidepresanlar ve antipsikotikler, depresyon tedavisinde birinci basamak ilaçlar olarak kabul edilir ve gebelikte psikoterapiden sonra ikinci basamaktır. Kadınların %20'si gebelik sırasında depresyon yaşamaktadır ve tedavi edilmeyen depresyonu olan gebe kadınlar, kötü obstetrik ve neonatal sonuçlar açısından yüksek risk altındadır. Hamilelik sırasında depresyon belirtileri herhangi bir trimesterde ortaya çıkabilir. Antipsikotik ilaçların gebeliğin son trimesterinde kullanılması tehlikeli olabilir ve bu aşamada güvenliği tartışmalıdır. Gebelikte antiepileptik, antihipertansif, antidiyabetik ilaç ve antibiyotik kullanımı yan etkilere ve olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir.
Gebe, son 10 yıl içinde aşılanmamış ise tetanos ve difteri aşıları uygulanabilir. ACOG, bebeklerde boğmaca aşısı serisi 2 aylık olana kadar başlamadığından, bebeklerde boğmacayı önlemek için tüm gebe hastaların her gebelik sırasında bir Tdap aşısı yaptırmasını önermekte. Hepatit A ve B aşısı gerekli ise yapılabilir. Grip aşısı da önerilmektedir. Gebelikte önerilmeyen aşılar; kabakulak, kızamık, kızamıkçık ve suçiçeği aşılarıdır. Yapılan bir çalışmada, inaktif influenza aşısından sonra geniş bir gebe hasta grubu takip edilmiş. Aşılama ile sezaryen doğum, erken doğum veya 6 aya kadar bebeklerin tıbbi durumları dahil olmak üzere olumsuz gebelik sonuçları arasında herhangi bir bağlantı olmadığı saptanmış. Ayrıca gebelik sırasında grip aşısının uygulanması, erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek riskinin azalmasıyla ilişkilendirilmiş. Aşılamanın önemine rağmen gebelerde grip aşısı oranları düşüktür. Çevresel etmenler ve kişiler, grip aşısı yaptırmayı düşünen hastaların kararlarını etkileyebilmektedir. Gebeleri ve bebekleri hastalıktan korumada, aşılama önemli bir rol oynayabilir ve bu konuya önem verilmelidir.
Gebelikte jinekolojik muayene zararlıdır ve düşüğe sebep olur.
Jinekolojik muayene düşük tetiklemez. Gebeliğin başında jinekolojik muayene yapılması önerilir. Muayene sırasında tedavi edilmesi gereken genital enfeksiyonlar ve genital patoloji ortaya çıkabilir.
Sık yapılan ultrasonun bebeğe zararı vardır.
Ultrason insan kulağının duyamayacağı ses dalgalarıyla çalışmaktadır. Bugüne kadar bu ses dalgalarının canlı dokuya zarar verdiği yönünde bir bulguya rastlanmadığından gebelik esnasında yapılan ultrasonun anne adayına ya da bebeğe bir zarar vermediği söylenebilir.
Gebelik döneminde ilaç kullanılamaz.
Gebelik süresince gelişen bulantı-kusma, üst solunum yolu enfeksiyonu, idrar yolları enfeksiyonu, mide şikayetleri gibi bazı durumlarda bebek üzerine olumsuz etkisi olmadığı saptanmış birçok ilaç güvenle kullanılabilmektedir.
Gebelikte cinsel ilişki zararlıdır.
Gebelikte bir problem olmadığı ve özel bazı durumlar söz konusu olmadığı sürece gebelik döneminde cinsel ilişki sakıncalı değildir.
Cep telefonu, mikrodalga, bilgisayar monitörü ve güvenlik kapıları gebeliğe zarar verir.
Güvenlik kapıları metal dedektör ile çalışır. Herhangi bir röntgen ışın söz konusu değildir. Bu nedenle güvenlik kapılarından geçmek sakıncalı değildir.
Cep telefonları, bilgisayar monitörleri ve mikrodalga fırınları; bu cihazların dalgaları ile ilgili insan vücudunda ve gebelikte zararları ile ilgili yeterli bilimsel çalışma yapılmamıştır. Bilgisayardan yayılan ışınların iyonize edici olmamaları nedeniyle gebelik üzerinde olumsuz bir etki yaratmayacağı düşünülmektedir.
Gebelikte spor zararlıdır.
Spor yapılmasının gebeliğin seyrini olumsuz olarak etkilediğine dair herhangi bir kanıt yoktur. Rutin ve iyi giden bir gebelikte hareket kısıtlaması önerilmemektedir.
Beslenme ile ilgili yanlışlar, bazı gıdalar tüketilmemeli düşük yapar.
Bazı gebeler; toplumsal baskı, inanç ve değerlerden dolayı bazı besinlere ön yargılı ve gebelik süresince tüketmiyor. Bu yüzden alması gereken besin ögelerini yeteri kadar alamıyor. Gebelik fizyolojik besin ihtiyacının oldukça arttığı bir dönemdir. Annenin artan ihtiyaçlarını karşılamak ve “beslenme stresini” önlemek için dengeli ve yeterli beslenme bu açıdan çok önemlidir.
- Sağlıklı ve dengeli beslenmeye dikkat edilmeli.
- Doktor veya eczacı tarafından önerilen takviyeler düzenli kullanılmalı.
- Uzun süre hareketsiz kalınmamalı, düzenli egzersiz yapılmalı.
- Günlük kafein tüketimi belli bir sınırda olmalı.
- Sigara ve alkol gibi bağımlılık yapan maddelerden uzak durulmalı.
- Diyabet riskini önlemek için kilo alımına dikkat edilmeli.
- İlaç kullanımı, doktor önerisi ve bilgisi dahilinde olmalı.
- Kabızlık ve hemoroit sorunlarına karşı lifli gıdalar tüketilebilir.
- Gebe kalmadan önce gerekli ağız ve diş bakımları yaptırılmalı.
- Gebe kalınmadan önce, hem bebeğin hem de gebenin sağlığı için gebe eğitimi gerçekleştirilmeli.
1. Ayşe M, Yasemin SÜ. (2020). Knowledge awareness and behaviors of postpartum mothers about oral-dental health and periodontal disease in pregnancy. Journal of Gynecology-Obstetrics and Neonatology Medicine, 17:4, 542-549.
2. Akdeniz-Kudubeş A, Zengin H. (2023). The importance of nutrition in the first 1000 days of life. Bilecik Şeyh Edebali University Journal of Faculty of Health Sciences, 1:(1), 19-26.
3. Onal B. (2021). Dietary supplements and vitamins used in pregnancy. Biruni Health and Education Sciences Journal (BHESJ), 4:1, 1-3.
4. Cynthia MR, Courtney C. (2023). Maternal vaccination and vaccine hesitancy. Pediatric Clinics of North America, 70:2, 259-269.
5. Health And Science 2022 Nutrition 2 Book. Editor: Dr. Dyt. Hatice Baygut.
6. Joseph M. Walter PharmD, BCPS; Justine Choe PharmD, BCIDP, MPA; Taylor Parajon PharmD, Erin McDonough PharmD, Nicolle Dambly PharmD, Danial Chowdhury PharmD. Chapter 37 - Side effects, adverse drug reactions and adverse drug events of psychotropic, antiepileptic, antihypertensive, antidiabetic, andantibiotics in pregnancy. Side Effects of Drugs Annual, Volume 45, 2023, Pages 471-490.
7. Kjerpeseth LJ, Hjellvik V, Gulseth HL, Karlstad Ø, Ruiz PL, Wensaas K, Furu K. (2024). Prevalence and treatment of gestational diabetes in Norway 2010–2020. Diabetes Research and Clinical Practice, 207, 111025.
8. Mesut Sancar, et al. Clinical Pharmacy Basic Concepts and Applications Book.
9. Nilgün SK, Aylin A. (2015). Vitamin D and Gestational Diabetes. Gümüşhane University Journal of Health Sciences, 4(3)
10. Pregnancy follow-up; Prepared by: Dr. Özge US, Consultant: Dr. Lecturer. Member A. Gülsen Ceyhun Peker.