Zayıflık; bireyin vücut kütlesinin, yaş, cinsiyet ve boy gibi faktörlere göre normal kabul edilen aralıkların altında olması durumudur. Fakat normal kabul edilen aralığın sağlık otoriteleri tarafından belirlenen aralık olduğu unutulmamalıdır. Zayıflık herhangi bir sebeple yetersiz beslenmeden doğar ve yetersiz beslenme akut ve kronik hastalıklar, kullanılan ilaçlar, psikolojik veya genetik faktörlerden kaynaklanabilir. Bireyin enerji alımının vücut gereksinimlerini karşılayamaması sonucu ortaya çıkar. Yetersiz enerji alımı sonucunda vücudun enerji rezervi olan yağ dokusu azalır ve vücut, işlevsel fonksiyonlarını gerçekleştirebilmek için kas dokusunu enerji sağlamak amacıyla kullanmaya başlar. Kas kaybı dediğimiz bu durum kas kütlesinde ciddi azalmaya, fiziksel zayıflığa ve günlük aktivitelerde güçsüzlüğe yol açabilir. Tıpkı şişmanlık veya obezite gibi zayıflık da sağlık açısından istenmeyen bir durumdur. Bu nedenle yaş ve cinsiyete uygun ideal ağırlığın sağlanması ve korunmasına özen gösterilmelidir.
Vücut dokularının yapı taşı protein, karbonhidrat ve yağlardır. Vücudun yapı taşlarının oluşması ve fonksiyonların sürdürülebilmesi için bu besin ögelerinin dışarıdan yeterli miktarda alınması gerekir. Enerji ve besin ögesi ihtiyaçlarının karşılanamaması sonucunda zayıflık gelişir ve vücudun temel işlevleri etkilenir
Yetersiz beslenmeye bağlı;
- Vitamin ve mineral eksikliklerine bağlı semptomlar görülebilir.
- Anemi (kansızlık) gelişebilir.
- Bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu vücudu enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale getirir.
- Kemik mineral yoğunluğunun azalması osteoporoz ve kırık riskini artırır.
- Kadınlarda menstrüel düzensizlikler ve kısırlık gibi üreme sağlığı sorunları ortaya çıkabilir.
- Kronik zayıflık, uzun vadede kardiyovasküler hastalıklar, demans ve diğer nörodejeneratif hastalıklar gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
- İş verimliliğini ve okul başarısını düşürür.
- Zayıf bireylerde görülen diğer önemli bir sorun ise, yetersiz beslenmenin çocukluk döneminde büyüme geriliğine yol açabilmesidir. Bu durum, zihinsel gelişim ve akademik performans üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
- Hamile kadınlarda düşük doğum ağırlıklı bebekler doğurma riskini artırır ve bu da nesiller arası sağlık sorunlarına yol açabilir.
İdeal vücut ağırlığının altında olan bireyler için ağırlık artışı süreci genel bir sağlık taraması ile başlamalı ve zayıflığın nedenine ilişkin çözümler sağlanmalıdır. Bazı durumlarda ağırlık kaybının veya ağırlık kazanamamanın altında yatan bir sağlık problemi olabilir.
Ağırlık artışı, tıpkı ağırlık kaybı gibi sabır gerektiren uzun bir süreçtir. Temel ve matematiksel olarak günlük enerji harcamasının üzerinde kalori alımı ile vücut ağırlığı artar. Ama pratikte bu normalden daha fazla ağırlık artışının gerçekleşmesi her zaman matematiksel olarak hesaplanan kadar kolay olmayabilir. Bu süreçte profesyonel bir yardım alınmadığında süreç yıpratıcı, sürekli geriye dönebilen ve istenildiği gibi sonuçlanmayan bir süreç olacaktır.
Zayıflama diyetlerinde olduğu gibi ağırlık artışı söz konusu olduğunda da birçok diyet modeli ile hedefe ulaşmak mümkündür ancak ideal ağırlığı olumlu sağlık sonuçları ile birlikte sürdürmek esastır. Sağlıklı ağırlık artışı; bireyin yaş, cinsiyet, metabolik durumuna uygun gereksinimleri sağlayabilecek enerji ve karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, mineral gibi besin ögelerinin dengeli bir şekilde diyetisyenler tarafından oluşturulan ince bir hesaplama içeren listeler ile mümkündür.
Ağırlık artışı kas kütlesi ve vücut yağ oranını dengeli bir şekilde sağlamalıdır. Vücut yağ oranını kontrol altında tutmak yağ dokusu artışına bağlı olarak gelişebilecek kronik hastalıkları önlemek adına önemlidir. Aşırı yağ birikimi, özellikle visseral (karın içi) yağ artışı, kalp hastalıkları, diyabet ve diğer metabolik bozuklukların gelişme riskini artırabilir.
Kas kütlesini arttırmak için yeterli protein alımı ile birlikte direnç egzersizleri yapılmalıdır. Protein, kas onarımı ve inşası için elzemdir, metabolizma hızını artırır ve vücut fonksiyonlarını destekler. Yağ dokusu da enerji depolama, hormonal denge ve vücut fonksiyonları için önemlidir bu nedenle yağ dokusunda hiç artış olmamasını hedeflemek doğru bir strateji olmayacaktır.
Enerji alımının artırılması, günlük kalori gereksiniminin üzerinde besin tüketimi ile sağlanır. Ancak, kalori alımının artışı yalnızca besin değeri yüksek gıdalarla sağlanmalıdır. Kilo almaya çalışan bireyler günlük enerji gereksinimlerini karşılayabilmek için besin tüketimlerini ve porsiyon miktarlarını artırmalıdır.
- Sağlıklı bir yetişkinin günlük protein ihtiyacı kilogram başına 0,8 gramdır. Bu gereksinimin %75’i günlük diyette kaliteli protein kaynakları olan hayvansal proteinlere yer verilerek sağlanmalıdır. Protein ihtiyacı, her öğünde alınarak karşılanmalıdır. Hayvansal kaynaklı protein içeren bu besinlerden yumurta, kırmızı et, tavuk eti, hindi eti, balık, tam yağlı süt ve süt ürünler diyete eklenebilir. Burada hangi besinlerin ne şekilde ekleneceği tamamen kişiye özel olarak düzenlenmelidir.
- Hacimce küçük olmasına karşın enerji ve besin değeri açısından zengin besinler enerji yoğunluğu yüksek olarak tanımlanır. Ağırlık artışı hedeflenen bireylerde birçok nedenden oluşan iştahsızlık sebebiyle mide kapasitesi küçüldüğü için öncelikli olarak bu besinler tercih edilmelidir. Bu besinler hem enerji alımını arttırır hem de karbonhidrat, protein, yağ gibi makro besinlerin hem de vitamin minerallin yerine konmasını sağlar. Örneğin, kuruyemişler, yağlı tohumlar, kuru meyveler gibi gıdalar bu süreçte büyük rol oynar. Bu prensiple öğünlerde enerji ve besin öğesi miktarı az olan çorbalar yerine et yemekleri, kurubaklagil yemekleri, etli sebzeler, tahıllar veya bunları içeren pratik salatalara daha çok yer verilmelidir.
- Fast food veya işlenmiş gıdalar gibi enerjisi yüksek olmasına karşın besin değeri düşük kaynaklar yerine, tam tahıllar, bitkisel yağlar, protein açısından zengin besinler ve çeşitli meyve sebzeler tercih edilmelidir. Hazır ve işlenmiş gıdaların tüketiminde artışı doymuş ve trans yağların alımını arttırır ve uzun vadede kronik hastalıkların gelişimine neden olur.
- Sağlık taramaları sonucunda eksikliği ile karşılaşılan vitamin ve mineraller yerine konulmalıdır, öncelikli olarak doğal yollarla yani besinlerle karşılanmalı, mümkün olmayan düzeylerde eksiklikler söz konusu ise yalnızca sağlık profesyonellerinin yönlendirmesi ile takviyelere başvurulmalı, gereksiz besin takviyesi kullanımından kaçınılmalıdır. Zayıflık nedeniyle genellikle görülen yetersizlikler arasında omega-3, Kalsiyum, Demir, Çinko ve B12 vitamini eksikliği başta gelmektedir.
- Öğün sayısını artırmak, her gün 3 ana öğün yerine 5-6 küçük öğün tüketmek, kalori alımını artırmanın etkili bir yoludur. Ayrıca, yüksek kalorili içecekler, protein barları ve tam yağlı süt veya kefir gibi ara öğünler eklemek, günlük kalori ve besin ögesi hedeflerine ulaşmada yardımcı olabilir.
- Sağlıklı ağırlık kazanmaya yardımcı besinler; kuruyemişler, kuru meyveler, kırmızı et, tavuk, hindi, balık, yumurta, süt, yoğurt, kefir, tam tahıllı ürünler, kurubaklagiller.
- Beslenme planına direnç egzersizleri eklemek, özellikle kas kütlesi kazanımını destekler ve alınan kalorilerin kas olarak depolanmasına yardımcı olur.
- Öğün atlamayın, öğün sayı ve sıklığınızı arttırın.
- Ana öğünlere çorba ve salata gibi enerji yoğunluğu az yiyeceklerle başlamamaya özen gösterin.
- Enerji yoğunluğu yüksek atıştırmalıkları ara öğünlerinize ekleyin.
- Öğünlerle birlikte su ve içecek tüketiminden kaçının.
- Öğünlerden hemen önce su tüketiminden kaçının.
- Besin gereksinimlerinizi karşılamak için tam tahıl ürünleri gibi sağlıklı karbonhidrat kaynaklarını tüketin.
- Kaliteli proteinden kaynaklarından yararlanın.
- Kuruyemişleri ve tohumları diyetinize ekleyin.
- Tam yağlı süt ve süt ürünlerini tüketin.
- Ara öğünlerinize besleyici sandviçler ekleyin.
- Salatalarınızı kurubaklagiller, tahıllar ve et/tavuk/balık ile enerji ve besin öğesi içeriği yüksek hale getirin ve bu tek başına bir öğün olmasın.
Zayıf bireyler için sağlıklı ağırlık artışı, dengeli ve besleyici bir diyetin yanı sıra düzenli fiziksel aktivite ile sağlanabilir. Yüksek protein içeriğine sahip diyetler, yağsız vücut kütlesini korumada ve bazal metabolik hızı (BMH) arttırmada etkili olabilir. Özellikle direnç egzersizleri, kas kütlesinin artırılmasına yardımcı olur. Kas kütlesinin artması, sadece vücut ağırlığını artırmakla kalmaz, aynı zamanda metabolik hızı da artırarak daha fazla kalori harcanmasını sağlar. Bu etki; vücudun yağ yerine kas kütlesi kazanmasına yardımcı olur, böylece dengeli bir kilo artışı sağlanır.
Direnç egzersizlerinin yanı sıra, esneklik ve kardiyovasküler egzersizler de genel sağlık ve kondisyonu destekler. Egzersiz sırasında, kas onarımı ve büyümesi için protein tüketimi artırılmalıdır. Böylece kas artışı sağlanır, fiziksel aktivite sırasında oluşabilecek kas yıkımı engellenir.
Zayıflık durumunda, kilo almak isteyen bireyler çeşitli zorluklarla karşılaşabilirler. Metabolik adaptasyonlar, vücudun enerji harcamasını minimumda tutmasına ve dolayısıyla kilo alımının zorlaşmasına neden olabilir. Ayrıca, bazı bireylerde iştahsızlık, besin intoleransları veya psikolojik faktörler (örneğin yeme bozuklukları) kilo alımını engelleyebilir.
Bu süreçte, ağırlık artışı hedefleri bireyin fizyolojik durumu ve yaşam tarzına uygun olarak belirlenmelidir. Hızlı kilo alımı hedeflemek yerine, sürdürülebilir ve dengeli bir kilo alımı için sabır ve motivasyon gereklidir. Diyetisyen ve sağlık uzmanlarının rehberliğinde kişiye özel stratejiler geliştirilmelidir.
Diyetisyenler, bireylerin beslenme ihtiyaçlarını değerlendirmek, kişiye özel beslenme planları oluşturmak ve bu süreçte karşılaşılan zorlukları yönetmek için kritik bir rol oynar. Diyetisyen desteği ile bireyler, besin seçimlerini optimize edebilir, yetersiz kalan besin ögelerini tamamlayabilir ve sağlıklı kilo alımı hedeflerine ulaşabilirler. Diyetisyenler, ayrıca bireylerin motivasyonunu artırmak, beslenme alışkanlıklarını izlemek ve gerektiğinde beslenme planında düzenleme ve değişiklikler yapmak için destek sağlarlar. Özellikle uzun vadeli başarı için, diyetisyenin düzenli takibi ve bireyin yaşam tarzına uygun öneriler sunması önemlidir. Ayrıca, diyetisyen desteği, potansiyel yeme bozukluklarının erken teşhisi ve yönetiminde de kritik öneme sahiptir.
- Ağırlık artışı sadece kalori alımını artırmak anlamına gelmez. Artış sağlanan kalorinin içeriğinin protein, karbonhidrat ve yağ açısından dengeli olması şarttır. Ağırlık kazanırken sağlıklı ve dengeli beslenmek önemlidir.
- Ağırlık artışını sağlamak için egzersiz yapılmaması gerektiğini düşünmek yanlıştır. Bu süreçte de egzersiz yapılmalıdır, özellikle direnç egzersizleri (ağırlık kaldırma vb.), kas kütlesini artırarak sağlıklı bir şekilde kilo almanıza yardımcı olur.
- Ağırlık artışı için protein takviyelerine gerek yoktur, besinlerden yeterli protein alımı ağırlık artışı için yeterlidir.
- Yağlı yiyecekler tüketmek ağırlık artışı için en iyi yol değildir, yüksek kalori içermeleri hedefe ulaşmayı destekler ancak uzun vadede kalp hastalıkları, yüksek kolesterol, karaciğer hastalıkları ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir.
Zayıflık, bireylerin ideal vücut ağırlıklarının altında olmalarını ifade eden ve genetik, metabolik, psikolojik ve çevresel faktörlerin etkisiyle şekillenen bir durumdur. Sağlıklı ağırlık artışı, yalnızca enerji alımının artırılmasını değil, aynı zamanda vücudun gereksinim duyduğu tüm makro ve mikro besin ögelerinin dengeli bir şekilde alınmasını gerektirir. Bu bağlamda, enerji yoğunluğu yüksek ancak besleyici değeri zengin gıdaların tüketilmesi, protein, karbonhidrat ve yağ oranlarının doğru bir biçimde düzenlenmesi, ayrıca vitamin ve mineral desteğinin sağlanması kritik öneme sahiptir. Kas kütlesini artırmaya yönelik direnç egzersizleri ve egzersiz sonrası uygun beslenme stratejileri de, sağlıklı bir kilo artışı sürecinde dikkate alınması gereken unsurlardandır. Bu makale, zayıflığın nedenlerini ve potansiyel sağlık etkilerini inceleyerek, sağlıklı ağırlık kazanımına yönelik beslenme prensiplerine uygun pratik yaklaşımları ele almakta, hedeflenen ağırlık kazanımının kalıcı ve dengeli bir şekilde sağlanabilmesi için kanıta dayalı rehberlik sunmaktadır.
Yeung SSY et al. Healthy Diet for Healthy Aging. Nutrients (2021).
Cicero AFG et al. An Evolving Definition of a "Healthy Diet". Nutrients (2023).
Esquivel MK. Energy Balance Dynamics: Exercise, Appetite, Diet, and Weight Control. Am J Lifestyle Med (2021).
Müller MJ et al. Changes in Energy Expenditure with Weight Gain and Weight Loss in Humans. Curr Obes Rep (2016).
Uzogara, SG. Underweight, the Less Discussed Type of Unhealthy Weight and Its Implications: A Review. American Journal of Food Science and Nutrition Research (2016).
Türkiye Beslenme Rehberi TÜBER 2022” , “T.C. Sağlık Bakanlığı Yayın No: 1031, Ankara 2022.